• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/okuling1
  • https://www.instagram.com/okuling

Menü

Present Perfect Tense

YAKIN GEÇMİŞ ZAMAN

Bu zaman içinde kullanılan yardımcı fiiller have / has cümle içerisinde kelime olarak bir mana ifade etmezler. Vazifeleri sadece sadece yardımcılık yapmaktadır. “Sahip olmak” manasındaki kullanışları bu yapı içerisinde aranmamalıdır.

Türkçemizde buna benzer kullanım şekli olan bir zaman olmadığı için İngilizce öğrenen Türklere en zor gelen zaman budur. Fakat aşağıda yapılacak izahlar iyice okununca mutlaka anlaşılacaktır.

 
Bu zamanda fiillerin her zaman üçüncü hali kullanılır.

1. Present Perfect Tense Structure : Yapı

He
She
It
Ahmet
Ayşe
The cat
has (‘s)worked ( 3. hal)Çalıştı. ( O erkek çalıştı.)
Çalıştı. ( O kız çalıştı.)
Çalıştı (O cansız veya hayvan çalıştı).
Ahmet çalıştı.
Ayşe çalıştı.
Kedi çalıştı.
I
We
You
They
Ali and Kemal
The children
have (‘ve)Çalıştım.
Çalıştık.
Çalıştın(ız).
Çalıştılar.
Ali ve Kemal çalıştılar.
Çocuklar çalıştılar.

Olumsuz yaparken

He
She
It
Ahmet
Ayşe
The cat
has not (hasn’t)workedÇalışma / dı / dım / dık / dın(ız) / dılar.
I
We
You
They
Ali and Kemal
The children
have not  (haven’t)

Soru yaparken

Hashe
she
it
worked?Çalış / tı mı / tım mı / tık mı / tın(ız) mı / tılar mı?
HaveI
we
you
they

Olumsuz soru yaparken

Hashe
she
it
notHasn’the
she
it
workedÇalışma / dı mı / dım mı / dık mı / dın(ız) mı / dılar mı?
HaveI
we
you
they
Haven’tI
we
you
they

Kısa cevaplar
Present perfect tense te kısa cevaplar diğer zamanlardaki gibidir.

Örnekler verelim

Have you seen Ali? Ali’yi gördün mü?
Yes, I have. Evet gördüm.
No, I haven’t. Hayır görmedim.

Has he resigned? O istifa etti mi?
Yes, he has. Evet etti.
No, he hasn’t. Hayır, etmedi.

Fiillere 3. hal gelme meselesi Past Tense konusunda anlatıldığı gibidir. Düzenli fiillere  -ed eklenir. Düzensiz fiillerin aynen ezberlenmesi lazımdır.

Düzensiz fiilleri 3. hale koyma şekli aynen 2. hale kkoyma şekli gibi, yani fiillerin sonuna  -ed,  -d  veya  -ied  eklenir.

2. Present Perfect Tense Usage: Kullanıldığı yerler

  • Yukarıda bahsettiğimiz gibi Türçemizde bunu tam olarak karşılayan bir zaman yoktur. Bu yüzden bu zamanı Türkçeye yaptı, yapıyor, yapmaktadır, yapmıştır gibi şekillerde çevirmek mümkündür ama en çok yaptı şeklinde çevrilir.

Bu zamanın kullanımında olayın ne zaman veya nasıl olduğu çok önemli değildir. Önemli olan olayın kendisidir. Yani olayın olup olmadığıdır.

I have cleaned the table. Masayı temizledim.

Burada önemli olan masanın falanca tarafından tmizlendiği değil, masanın şu anda temiz olduğu ve kullanıma hazır bulunduğudur.

He has opened the window. Pencereyi açtı.

Bu cümlede yine önemli olan, pencerenin şu anda açık oluşu ve pencerenin açık olmasından arzu edilen durumun gerçekleştiği veya gerçekleşmeye elverişli duruma geldiğini anlatmaktır.

Have you seen Mustafa? Mustafa’yı gördün mü?

Bu cümlede şöyle düşünelim. Farz edelim ki cümleyi söyleyen kişi Mustafa’yı şu anda aramaktadır. Bu kişi için, karşı tarafın kendisine Mustafa’yı bulabileceği şekilde bir cevap vermesi lazımdır.

Karşı taraf buna
“Yes I saw him yesterday” ( Evet, dün gördüm.) diye karşılık vermesi hiç de arzu edilen bir sonuç doğurmaz.

I have heard about that film. O filmi duydum.

Bu cümlede filmin ne zaman duyulduğu önemli değildir. Önemli olan öznenin filmden haberdar oluşudur.

Bu zamanı kullanırken dikkat edilmesi gereken başlıca üç husus vardır.

A) Bu zaman kullanılarak ifade edilen olayların mutlaka geçmişte başlamış olması ve mutlaka günümüzde, konuşma anıyla alakası olması lazımdır. Yani olayın geçmişte başlamış ve konuşma anında devam ediyor olması veya etkisinin var olması lazımdır. Bu özelliği ile bu zaman, geçmiş zamanın ve günümüzün bir araya gelmiş halidir.

Şu üç cümleyi inceleyelim.

I was a teacher six years ago.  Altı yıl önce öğretmendim.
I am a teacher now. Şimdi bir öğretmenim.
+
_____________________________________________________________________

I have been a teacher for six years.  Altı yıldır öğretmenim.

Bu cümlelerde görüldüğü gibi “to be” fiilleri kullanılmış.
“am”   1. hal
“was”  2. hal ve
“been”  3. haldir.

Ve üçüncü cümle toplama işaretinin üzerindeki her iki cümleyi içine almaktadır. Öznenin öğretmenliği hala devam etmektedir.

Their son has broken their computer. Oğuları bilgisayarlarını bozdu.

Bilgisayar bozuldu ve hala da bozuk. Bu manayı past tense ile kurulan cümleden alamayız.

Mesela,
Their son broke their computer. Oğulları bilgisayarlarını bozdu.

Bu cümle sanki bir önceki cümleye denkmiş gibi görülür. Fakat bu cümleden bilgisayarın hala bozuk olduğu manası anlaşılmaz.

B) Kullanılan zaman tabirlerine ( zaman zarflarına ) son derece dikkat etmek lazımdır. A maddesinde bahsedilen olayın devam etme mecburiyeti bazı durumlarda yeterli değildir. Olay hala devam ediyor olsa bile bitmiş bir zaman tabiri ile bu olayı anlatmak kesinlikle doğru olmaz.

“I have cleaned the table two minutes ago ” diyemeyiz.

Çünkü masa hala temiz ve kullanıma hazır durumda bile olsa cümlede kullanılan zaman tabiri geçmişi ifade eder ve konuşma anıyla alakasını ortadan kaldırır.
Bu şekildeki cümleleri Past tense ile anlatırız. “I cleaned the table two minutes ago” deriz.

Present perfect tense te zaman zarfı kullanılmaz diye bir kural yoktur. Fakat kullanılan zaman zarfının bitmemiş olması ve konuşma anıyla alakası olması lazımdır.
Yani bitmiş bir zaman zarfını kullanamayız.

Mesela;

______________last year. ( bitmiştir )
______________last week. ( bitmiştir )
______________last yesterday. ( bitmiştir )
______________last a second ago. ( bir saniye önce dahi bitmiştir )

Görüldüğü gibi yukarıdaki zaman tabileri bitmiştir ve konuşma anıyla bağlantıları kesilmiştir. Dolayısıyla geçmişte kalan zaman zarfıyla konuşma anıyla alakası olmak zorunda olan bir zaman ( tense ) kullanılmaz. Fakat devam eden bir zaman zarfı ne kadar uzun olursa olsun Present Perfect ile kullanılır.

Mesela;

______________today.  ( bitmemiş devam ediyor. )
______________this morning.  ( bitmemiş devam ediyor. )
______________this month.  ( bitmemiş devam ediyor. )
______________this century.  (bu yüzyıl bile bitmemiş devam ediyor. )

Şimdi aşağıdaki cümleleri dikkatle inceleyelim.

She hasn’t eaten anything this morning. Bu sabah hiçbir şey yemedi.

Bu cümlenin söylendiği an henüz öye vaktı olmadığı andır. Eğer öğle sonu söylenmiş olsaydı simple past kullanılacak ve ” She didn’t eat anything this morning.” denecekti.

Teams have scored a lot of goals this season. Takımlar bu sezon çok gol attılar.

Astronomers have discovered some stars this century. Bu asır astronomlar birkaç yıldız buldular.

My mother has prayed a lot this week. Anam bu hafta çok dua etti.

Bu cümlelerde görüldüğü gibi zaman tabirleri bitmemiş devam ediyor. Yani bu zaman süreleri esnasınca aynı tür olaylar vuku bulabilir.

Şimdi de present perfect ile kullanılan zaman belirtmesi bakımından önemli olan bazı “zaman zarflarından” bahsetmek uygun olacaktır.

Aşağıdaki bahsedilecek anlatımlarda zaman olarak konuşma anıyla alaka vardır.

Since

Her sister has lived there since 1987. Kız kardeşi 1987 den beri orada oturuyor.

I haven’t ridden a donkey since I was 7. Yedi yaşından beri eşeğe binmedim.

We were both in the Independet war. But we haven’t seen each other since. 
Her ikimiz de Kurtuluş Savaşı’ndaydık. Ama o günden beri görüşmüyoruz.

She hasn’t read a book since she left school. Okuldan çıktı çıkalı kitap okumuyor.

****Bu cümlelerde since ile bahsedilen zamanlar ve olaylar geçmişte başlangıcı belirli olan zamanlarda başlamışlar ve hala devam ediyorlar. Present Perfect Tense de bitmiş ( geçmiş ) zaman zarfları ancak since kelimesinden sonra kullanılabilir.

For

Her sister has lived here for 15 years. Kız kardeşi onbeş yıldır burada oturuyor.

I haven’t ridden a donkey for 8 years. Sekiz yıldır eşeğe binmedim.

They have been in prison of for 6 months. Altı aydır hapisteler.

****Bu cümlelerden anlaşılması gereken bahsedilen zamanların ve olayların geçmişte, başlangıcını bilmediğimiz bir zamanda başlaması ve hala da devam etmesidir. Zamanın başlangıcından bahsediyorsak since, zamanın başlangıcı ile şu andaki zaman arasındaki zaman dilimi ( mesafasi ) nden bahsediyorsak for kullanılır.

Ancak Simple Past Tense te for kullanıldığı zaman durum değişir.

Her sister lived here for 15 years. Kız kardeşi burada 15 yıl oturdu.
I didn’t ride a donkey for 8 years. Sekiz yıl eşeğe binmedim.
They were in prison for 6 months. Altı ay hapisteydiler.

Bu cümlelerden anlaşılması gereken olaylar geçmişte başlamış ve bitmiştir. Yani “Kız kardeşi burada 15 yıl oturdu” ama artık oturmuyor. “Sekiz yıl eşeğe binmedim” ama artık eşeğe biniyorum. “Altı ay hapiste yattılar” ama artık hapis değiller.

Up to the present, so far, till now ….


Nobody has cleaned this room up to the present.
 Şimdiye kadar bu odayı kimse temizlemedi.

They have watered seven fields so far. Şimdiye kadar yedi tarla suladılar.

The patient has only drunk water till now. Hasta şimdiye kadar sadece su içti.

**Görüldüğü gibi başlangıç tam belli olmamakla beraber kullanılan zaman tabirleri konuşma anıyla alakalıdır.

just, already, recently, lately

I’ve just received a letter. Şimdi bir mektup aldım.
She has just gone out. Biraz önce dışarı çıktı.
 

Father : Clean the car. Arabayı temizle.
Son : I have already cleaned it. Temizledim bile ( şimdiye kalır mı? )
There has been a lot of disturbance recently. Son günlerde ülkede çok kargaşa oluyor.

The architects have built several buildings lately. Mimarlar son zamanlarda birkaç bina yaptılar.

***Bu cümlelerde yeni olan olaylar anlatılmamaktadır ama konuşma anına uzantı vardır.

Yet

Have you cleaned the car yet? Arabayı temizledin mi?

***yet kelimesine soru cümlelerinde kullanılır.. Türkçe karşılığı yoktur. Türkçe mantığına göre bu kelime fazlalık gibi gelir. “Yet” ekseriyetle evet cevabının umulduğu sorularda kullanılır. Olumsuz cümlelerde ise olması, yapılması beklenen bir işin henüz yapılmadığını gösterir.

She hasn’t watered the flowers yet. Çiçekleri henüz sulamadı.

******”Yet” sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır.*****

ever, never


Have you ever seen a Negro? ( Şimdiye kadar ) hiç zenci gördün mü?

I have never visited a foreign country. ( Şimdiye kadar ) hiç yabancı ülke görmedim.

He is the tallest man I’ve ever seen. O (şimdiye kadar)   gördüğüm en uzun adamdır.

**Bazen “ever” yerine başka kelimeler kullanılır ama verdikleri mana “ever” in verdiği manalar gibidir.

This is the first man he has lent money. Bu (şimdiye kadar)  borç verdiği ilk adam.

It is the third time I have eaten bananas. (Şimdiye kadar) üçüncü kezdir muz yiyorum.

Bu madde (B) içerisinde biraz değişik gibi görünen şu kullanım şekli de işlenebilir.

His brother has made some films. Kadreşi birkaç film çevirdi.

I have painted a lot of pictures. Birçok resim yaptım.

Bu cümlelerde zaman zarfı kullanılmamıştır ve sanki geçmişte olmuş gibi görünmektedir ama özneler hala hayattadır ve aynı işler tekrar yapılabilir diye düşünüldüğü için günümüze uzantısı vardır diye düşünülmektedir.

Picasso has painted some pictures. Picasso birkaç resim yapmıştır.
***Bu cümle Present Perfect ile söylenemez. Zira ölmüştürve onun aynı işi bir daha yapması mümkün değildir.

Aynı şekilde,
I have bought these shoes in Topkapı. Bu ayakkabıları Topkapı’dan aldım.
Bu cümle de Present Perfect Tense ile söylenemez. Zira zaman olarak öznenin Topkapı’da olma süresi bitmiştir. Dolayısıyla günümüze uzantısı yoktur.

Bu tip cümleler Simple Past ile söylenir.

Picasso painted some pictures. Picasso birkaç resim yapmıştır.
I bought these shoes in Topkapı. Bu ayakkabıları Topkapı’dan aldım.

C) Kesin olmayan bazı zaman zarfları tabirleri ( zarfları ) ile ve zaman tabiri ( zarfı ) olmaksızın kullanıldığı zaman sanki geçmişte kalmış bir olaydan söz ediliyormuşcasına görünse bile, edinilen tecrübelerden bahsettiği ve günümüze uzantısı olduğu için bu tip olayları ifade etmede Present Perfect kullanılır.

I have never flown in a plane before. Önceden hiç uçakta seyahat etmedim.

I’ve often seen figures in my back garden. Arka bahçemde sık sık gölgeler gördüm.

He has climbed Uludağ before. Önceden Uludağ’a tırmanmış.

They have been to this house several times. Bu evde birkaç kez bulundular.

***Görüldüğü gibi bu cümlelerde anlatılan olaylar sanki geçmişte kalmış gibi görünür. Ama bunlarda şu ana yansıyan tercrübeler vardır.

Aşağıda yazılacak cümlelerde her ne kadar bir tecrübeden söz edilemezse de olay sanki geçmişte kalmış gibi göründüğünden burada bahsedilmesi uygun görüldü.

A : Where have you been? Nerelerdesin?
B : I have been to the market. Pazardaydım.

Eğer bu diyalog devam ettirilecek olsa ve eğer pazardan bahsedilirse Simple Past kullanılır.

A : What did you do there? Ne yaptın orada?
B : I bought some tomatoes. Biraz domates aldım.

“gone” yerine “been” kullanılması

He has gone to Ankara. Ankara’ya gitti.
Bu cümlede  özne Ankara’ya gitmiştir ve hala da Ankara’dadır.

He has been to Ankara. Ankara’ya gitti /  Ankara’da bulundu.

***Bu cümlede ise özne şu anda Ankara’da değildir ama Ankara’ya gitmiş, gezmiş, görmüş ve orada bulunmuştur. Yani Ankara’yı bilir demektir.

“Gone” özellikle “I” ve “we” ile kullanılmaz. Amerikalılar kullanır. İngilizlerin kullanmayışındaki sebep şudur:

I / We have gone to Ankara. Ben / Biz Ankara’ya git / tim / tik.

Bu cümle yanlıştır. Çünkü şu anda öznenin hala Ankara’da olması gerekir. Eğer ben ya da biz özneleri hala Ankara’da ise, şimdi burada olup nasıl konuşabilir. İşte bu yüzden “gone”   I ve we ile kullanılmıyor, bunun yerine been kullanılıyor.

I have gone to Ankara  değil
I have been to Ankara. (Ankara’ya gittim) diyoruz.

***Radyo, televizyon ve gazetelerde haber olarak ilk defa bahsedilip sonra ayrıntıları anlatılacak olayların ilk defa  haber olarak söylenen kısımlarında  Present Perfect kullanılır. Ayrıntıları ise Simple Past ile anlatılır.

People in the village of Armutlu have seen a very strange thing in the sky. They said  it was something like a whale.Armutlu köy halkı gökyüzünde çok tuhaf bir şey gördüler.  Balina gibi birşey olduğunu söylediler.

***Mektuplarda karşı tarafla sohbet havası içerisinde yazılan yazılarda Present Perfect in kullanımına sık rastlanır.

Please forgive me that I haven’t written to you for three months. But I haven’t  had time to, because I have been too busy these days. Lütfen üç aydır yazamadığım için beni bağışla. Fakat zamanım olmadı, çünkü bugünlerde çok meşgulüm.

Var anlamına gelen There is / are kalıbı present perfect tense te There has / have been şeklinde kullanılır.

There have been a lot of accidents on this road recently. Son zamanlarda bu yolda çok kazalar oldu.

There has been a strike an the factory for three weeks. Fabrikada aç haftadır grev var.

Kaynak: http://ingilizcenotlar.googlepages.com/present-perfect-tense.htm


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam180
Toplam Ziyaret1100905